25 Ekim 2013 Cuma

gündelik hayat : doğu / batı '09


gündelik hayat: doğu / batı

birbirine benzemez iki kentten birbirine benzer gündelik hayat görüntüleri aynılık mı farklılık mı içerir? izmir ve diyarbakır'da çekilen fotoğraflara bakınca bu soru karmaşıklaşıp cevapsız kalabilir. bu karmaşıklığı devam ettirmek ve izleyiciyi anlamlandırma sürecinde güdülendirmemek adına, fotoğrafların hangi kente ait olduğu bu çalışmada özellikle belirtilmedi.

bugün'e nereden ve nasıl bakarsak bakalım insan denen canlı türü doğuda da batıda da kuzeyde de güneyde de dayatılmış ve dikte ettirilmiş gerçekliklere mahkum bir hayata hapsedilmiş durumda. yasal veya meşru bir güce itaat ve bağlılık; tekrarlayan krizlerle güçlenen bir ekonomik yapı ve bu yapının doğasından gelen her şeyi metalaştırma süreçleri gündelik hayatın temel belirleyenleri olarak durmakta. bu belirleyenlerle sınırlandırılmış bir hayatta fotoğraflar ne işe yarar sorusu biraz mutsuz cevaplara gebedir.

pierre bourdieu fotoğrafın toplumsal tanımını yaparken "görünür dünyadaki ani bir yarılma olarak fotoğraf, günlük algılamanın katı ve sıkıştırılmış gerçekliğini hayali imgeler gibi geçici profillerin sonsuzluğunda eritme işlevini görür" der. yine de fotoğraf ölü zamanı kaydetmenin gizemi ve temsili olarak hafızayı var etmede zorunlu ve estetik bir araçtır. yanı sıra, hoşnut olmadığımız mevcut gerçekliği değiştirip dönüştürmek uğraşında, fotoğraf, olmazsa olmazlardan biridir.

bu düşünceler çerçevesinde oluşan ‘gündelik hayat: doğu / batı’ adlı fotoğraf projesi insanlık durumu’nu araştırırken gündelik olanın sıradanlığı içinden yola çıkarak genel sonuçlar çıkarma çabasındadır. iki ayrı kentte çekilen fotoğraflar, doğu / batı ayrımının hiçbir zaman coğrafi bir klişeden ibaret olamamasına rağmen varolan aynılıklara işaret eder.

suzan orhan

2 aralık 2009 izmir

(bu çalışma, simber atay, nezaket tekin, erdal kınacı ve güzin tezel ile birlikte yaptığımız insanlık durumu adlı ortak projenin parçasıdır. bakınız http://insanlikdurumu.wordpress.com/



22 Ekim 2013 Salı

bornova '98


analog gibisi var mı?
(pentax asahi)
not: fotoğraf bile isteye croplanmamıştır.

21 Ekim 2013 Pazartesi

uyum-poz-an '10



uyum-poz-an
sadece bilim değil hayat da itaatsiz olana ihtiyaç duyar!
ege’nin küçük bir sahil kasabasında, durakta bekleyen bir kadının iki görüntüsü / pozu arasındaki farkı doğuran içsel ve dışsal nedenler neler olabilir?
ilk kare, bütün doğal varolma hali, dağınıklık ve uyumsuzlukla özel bir insanı işaret ederken; ikinci karede, bilinçli olarak toparlanıp düzgün (!) kaydedilme isteği gereğince ortaya çıkmış, herkes gibi olma halinden mütevellit bir uyumluluk sergilenmekte. iki karede de toplumun en küçük parçası ve toplumsal uyumun en minimal noktası, bir insan mevcut. kabul edilebilir olma, herkes gibi olma, içsel ve/veya toplumsal itaatin üretilme nedenleri olarak dururken rıza mekanizması, biat etme ve itaat gönüllü kulluğun anahtar kelimeleri…
öncesi vardır ama insanların itaat etmekle kalmayıp boyun eğmeye, hatta kulluk etmeyi arzuladıklarından ta on altıncı yüzyılda dem vuran etienne de la boetie; iktidar ilişkilerinin en üst düzeydeki kurumsallaşması olarak devleti işaret ederek gönüllü kulluk kavramını bulgular, ama asıl üstünde durduğu kulluk edenlerdir. “siz iktidara rıza göstermezseniz, o kendiliğinden yıkılır” derken uyumlanma ve içsel itaat kalelerinin insanı mahvedecek öğeler olduğunu, bundan çıkışın olanaklı olduğunu ifade eder. ve gönüllü kulları suçlar: “size böylesine hakim olan kişinin iki eli, iki gözü ve bir bedeni var. sizden tek farkı sizin ona sağladığınız üstünlük. eğer siz vermediyseniz, sizi bu kadar gözetlediği bu kadar gözü nereden buldu? sizden almadıysa nasıl oluyor da sizi dövebildiği bu kadar eli olabiliyor? kentlerinizi çiğnediği ayaklar, sizlerin değilse bunları nereden almıştır? sizin tarafınızdan verilmiş olmasa, üzerinizde nasıl iktidar olabilir?........siz, zavallı ve acınacak insanlar…o daha güçlensin diye, o daha katı olsun diye ve tasmanızı daha kısa tutsun diye güçsüzleşiyorsunuz.” (etienne de la boetie, gönüllü kulluk üzerine söylev)  
duraktaki kadının ikinci pozunda simgeleşen uyumlanma hali ve onun nedeni olan içsel kabuller silsilesi itaat mekanizmasının belki de en minimal noktası ama asıl tehlike hep o noktadan başlamıyor mu?
okura not: iki pozun zamansal dizini farklı olsaydı bu çalışmanın adı uyumbozan olacaktı ama maalesef olamadı…
suzan orhan

8 ocak 2010 izmir

(uyum-poz-an, 17-28 şubat 2010 tarihleri arasında istanbul'da kargart'da yapılan "toplum düşmanı"nda sergilendi.)

20 Ekim 2013 Pazar

sonbahar '13 (autumn '13)











sarı yaprakların arasında bir yabancı: cd


kanaviçe havuzu


yapraklar arası komik fark


yaprak havuzu


duvar asma klişesi

18 Ekim 2013 Cuma

istanbul 16.04.13

                     
                                                            63 yılda değişen nedir?

16.10.2021 Köylü Pazarı, Adapazarı, Sakarya  4 Kilo soğan 10 TL